Ticaret türlerine dair tam rehber: spot, marj ve vadeli işlemler. Her formatın risklerini ve fırsatlarını öğrenin.
Kripto para piyasası bugün dünya ekonomisinin en dinamik segmenti olmaya devam ediyor. CoinGecko verilerine göre 2025 yılında kripto para piyasalarının toplam günlük işlem hacmi 120 milyar doların üzerine çıkıyor. Her gün milyonlarca kullanıcı işlem yapıyor; ancak çoğu, her trading türünün kendi kurallarıyla çalıştığını ve farklı bir hazırlık düzeyi gerektirdiğini düşünmüyor.
Bu yazıda şunları öğreneceksiniz:
- spot, marjin ve vadeli işlemler (futures) trading’inin nasıl ayrıştığı;
- her formatın hangi avantaj ve risklere sahip olduğu;
- deneyiminize ve hedeflerinize göre uygun trading türünün nasıl seçileceği;
- yeni başlayanların hangi hataları yaptığı ve bunlardan nasıl kaçınılacağı.
Trading yalnızca varlık alıp satmak değildir; sonuç, analiz, disiplin ve piyasa mekaniğini anlamaya bağlı olan bir kararlar sistemine dayanır.
Kripto para trading’inin temellerini ilk kez inceliyorsanız, serinin önceki yazılarından başlayın:
Trading nedir ve nasıl düzenlenmiştir
Kripto borsasında trading nasıl çalışır
Spot trading nedir
Spot işlemler, kripto para piyasasının tüm yapısının üzerine kurulduğu temel formattır. İşlem mevcut piyasa fiyatından gerçekleşir ve varlık hemen alıcının bakiyesine geçer. Bu tür trading anlaşılması kolaydır ve yeni başlayanlar için bile uygundur; bu nedenle kripto para ile yeni başlayanlar için trading neredeyse her zaman spot formatla başlar.
Spot işlemlerde kaldıraç yoktur; bu yüzden trader yalnızca kendi fonlarıyla çalışır. Spot piyasa, merkezi borsalarda (CEX) ve işlemlerin doğrudan kullanıcılar arasında yapıldığı merkeziyetsiz borsalarda (DEX) geniş şekilde kullanılır. Bu da spot trading’i en şeffaf ve öngörülebilir trading türü yapar.
Spot trading’in avantajları:
- işlemlerin şeffaf mekaniği ve varlıkların tam mülkiyeti;
- trading’de likidasyonun olmaması ve depozitonun tamamını kaybetme riskinin bulunmaması;
- minimum ücretler (fees) ve öngörülebilir maliyet yapısı;
- token’ları tutma ve DeFi’de kullanma imkânı.
Dezavantajlar:
- yatay piyasada sınırlı kâr;
- sonucun genel fiyat trendine bağımlı olması;
- varlığın düşüşünden kazanç elde edememe.
Spot trading, kripto borsasının emir defteri (order book) nasıl çalışır, fiyat nasıl oluşur ve borsa likiditesinin işlem yürütme hızını neden etkilediğini anlamaya yardımcı olur. Likidite ne kadar yüksekse spread o kadar küçük ve kur o kadar stabildir. Bu nedenle spot işlemler, piyasayı öğrenmenin ve ilk stratejileri oluşturmanın temeli olmaya devam eder.
Marjin trading nedir
Marjin trading, piyasa ile daha aktif çalışmanın yolunu açar. Borç alınan fonları kullanmaya ve pozisyon hacmini artırmaya izin verir. Borsa kullanıcıya ek sermaye sağlar ve depozitonun bir kısmı teminat (kolateral) olarak kullanılır. Bu format kaldıraçlı trading olarak adlandırılır.
Örneğin 5× kaldıraçta 100 dolarlık bir pozisyon 500 dolarlık bir işleme dönüşür. Kur %10 yükselirse kâr 50 dolar olur. Ancak ters hareket durumunda zarar aynı hızla artar. Bu nedenle kaldıraç nasıl çalışır ve likidasyon seviyesini nasıl hesaplayacağınızı anlamak önemlidir.
Marjin trading sisteminde likidasyon ve margin call (marjin çağrısı) kavramları geçerlidir. Teminat azaldığında borsa pozisyonun kapanma riski konusunda uyarır. Bakiye minimum seviyenin altına düşerse işlem otomatik olarak likide edilir.
Marjin trading’in avantajları:
- ek sermayeye ihtiyaç duymadan kârı artırma imkânı;
- kısa pozisyonlara ve hedge stratejilerine erişim;
- fonların yüksek devir hızı.
Dezavantajlar:
- büyük kaldıraçta marjin trading’in yüksek riski;
- duygusal baskı ve depozitoya artan yük;
- pozisyonların sürekli kontrol gerektirmesi.
Deneyimli trader’lar genellikle 3×’i aşmayan düşük kaldıraç kullanır ve her zaman stop emirleri koyar. Bu, piyasanın öngörülemeyen dalgalanmalarında sermayeyi korumaya yardımcı olur. Yeni başlayanlar, BTC/USDT gibi nispeten stabil bir paritenin bile bir günde fiyatta %5–10 değişebileceğini ve yüksek kaldıraçta likidasyona yol açabileceğini unutmamalıdır.
Marjin trading disiplin ve marjın nasıl çalıştığını, pozisyon hacmi, borsa likiditesi ve komisyon (fee) büyüklüğünün nasıl ilişkili olduğunu anlamayı gerektirir. Yüksek likiditede işlemler daha hızlı ve daha düşük slippage (fiyat kayması) ile yürütülür.
Vadeli işlemler (futures) trading’i nedir
Vadeli işlemler trading’i, bir kripto paranın gelecekteki değerini yansıtan sözleşmelerle çalışmaktır. Bu formatta trader varlığın kendisini satın almaz; fiyat hareketinin yönünü sabitlediği bir anlaşma yapar. Bu yaklaşım, piyasa yükselirken de düşerken de kâr elde etmeye olanak tanır.
Vade tarihli klasik vadeli işlemler ve sürekli çalışan perpetual futures (süresiz sözleşmeler) vardır. Zaman sınırlaması olmadığından ve trader’a daha fazla esneklik sağladığından ikincisi sektör standardı hâline gelmiştir.
Önemli bir rolü funding rate (fonlama oranı) oynar — sözleşme fiyatı ile spot fiyat arasındaki dengeyi koruyan periyodik bir ücrettir. Vadeli fiyat spotun üzerindeyken alıcılar satıcılara, tersi durumda satıcılar alıcılara öder. Bu mekanizma kripto vadeli işlemlerini stabilize eder ve piyasalar arasındaki sapmaları azaltır.
Vadeli işlemler piyasası Binance, OKX, Bitget ve diğer borsalar gibi en büyük platformlarda aktif olarak gelişiyor; çeşitli kaldıraçlarla onlarca sözleşme açıktır. Bu tür platformlarda türev (derivatives) işlem hacminin toplamı, tüm kripto piyasasının %70’ini zaten aşıyor. Bu da bugün likiditenin ana kısmını sözleşme trading’inin oluşturduğunu doğrular.
Vadeli işlemler trading’inde kâr veya zarar, sözleşme yerine pozisyon kapatılırken sabitlenir. Bu nedenle trader fiyat hareketini izlemeli ve biriken komisyonları dikkate almalıdır. Yüksek volatilite ve funding rate değişimlerinde, doğru tahmin bile zararla sonuçlanabilir.
Vadeli işlemler trading’inin avantajları:
- varlık fiyatındaki hem yükselişten hem düşüşten kazanma imkânı;
- doğru tahminde yüksek kâr potansiyeli;
- likidite ve emirlerin anlık yürütülmesi.
Dezavantajlar:
- sonucun funding rate ve ücretlere bağlı olması;
- artan volatilite ve vadeli işlemlere özgü riskler;
- yeni başlayanlar için hesaplamaların karmaşıklığı.
Basitçe ifade etmek gerekirse vadeli işlemler, varlığa sahip olmadan fiyat değişiminden kazanç elde etmenin bir yoludur. Piyasayı derinlemesine anlamayı ve net bir risk yönetimini gerektirir. Marj ve likidasyon hesaplanmadan vadeli işlemler trading’i spekülasyona dönüşür.
Üç trading türünün karşılaştırması
|
Parametre
|
Spot
|
Marjin
|
Vadeli işlemler
|
|
Ne işlem görür
|
Gerçek varlık
|
Borç alınan fonlarla varlık
|
Gelecek fiyata ilişkin sözleşme
|
|
Kısa işlem imkânı
|
Yok
|
Var
|
Var
|
|
Risk seviyesi
|
Düşük
|
Orta
|
Yüksek
|
|
Likidasyon
|
Yok
|
Var
|
Var
|
|
Funding Rate
|
Yok
|
Yok
|
Var
|
|
Kâr potansiyeli
|
Ilımlı
|
Yüksek
|
Maksimum
|
|
Nerede uygulanır
|
CEX ve DEX
|
CEX
|
Türevli CEX ve DEX
|
|
Kime uygun
|
Yeni başlayanlar
|
Deneyimli trader’lar
|
Profesyoneller
|
Her trading formatının risk ile fırsat arasında kendine özgü bir dengesi vardır. Spot ile vadeli arasındaki fark, varlık mülkiyeti ilkesinde ve risk düzeyindedir. Spot trading uzun vadeli çalışma ve piyasayı öğrenme için uygundur; marjin trading aktif stratejiler içindir; vadeli işlemler ise dinamiği analiz edebilen ve riskleri yönetebilenler içindir.
Kendinize uygun trading formatı nasıl seçilir
Bir trader’ın ne seçeceğini belirlemek için hedefleri ve hazırlık düzeyini değerlendirmek gerekir. Riskleri en aza indirmek istiyorsanız spot ile başlayın. Burada emirleri, likiditeyi ve ücretleri analiz etmeyi öğrenebilirsiniz.
Zaten temel bilgilere sahipseniz marjin trading’i deneyin. Minimum kaldıraç kullanın ve likidasyonu önceden hesaplayın. Koruyucu emirler olmadan pozisyon açmayın.
Vadeli işlemler trading’i, stratejilere hâkim olan ve funding rate’in nasıl çalıştığını bilenler için uygundur. Burada volatiliteyi göz önünde bulundurmak ve sermayeyi pozisyonlar arasında doğru dağıtmak önemlidir.
Trading formatını seçmeden önce, analize ve sermaye yönetimine hazır olma durumunuzu değerlendirmek faydalıdır. Her tür farklı bir katılım düzeyi gerektirir. Spotta temel pariteleri ve ücretleri çalışmak yeterlidir. Marjinde, marjin trading risklerini ve volatilitenin etkisini anlamak gerekir. Vadeli işlemlerde ise istatistikle çalışmak, funding rate’i hesaplamak ve hedge uygulamak önemlidir.
Ayrıca tüm trading türlerini bir demo hesapta test etmek de yararlıdır. Çoğu borsa, fonlarınız için risk olmadan pratik yapabileceğiniz bu modu sunar. Bu, seviyenize tam olarak uygun trading formatını nasıl seçeceğinizi belirlemeye yardımcı olur.
Yeni başlayan trader’ların sık yaptığı hatalar
Birçok yeni başlayan, hızlı kâr beklentisiyle kripto vadeli işlemlerine acele eder. Yüksek kaldıraç kullanır, marjı hesaplamaz ve likidasyonu kontrol etmezler. Sonuç olarak, piyasadaki küçük bir geri çekilme bile depozitonun kaybına yol açar.
Başlıca hatalar:
- strateji ve analiz olmadan trading;
- likidasyon seviyesini görmezden gelme;
- sözleşme fiyatı ile varlık fiyatını karıştırma;
- risk yönetimi ve disiplin eksikliği;
- pozisyon boyutlandırması yapmadan duygusal trading.
Deneyimli trader’lar bile kendi kurallarını ihlal ederlerse hata yapar. Kripto para ile yeni başlayanlar için trading, ancak her adımın hesaplamalara ve risk yönetimine dayandığı sistematik bir yaklaşımla etkilidir. Bununla ilgili daha fazlasını serinin bir sonraki yazısında okuyun — “Trading’de risk yönetimi: depozitoyu nasıl kaybetmemeli”.
Sonuçlar
Üç trading türünün her birinin kendine özgü avantajları ve sınırlamaları vardır. Spot trading güvenlidir ve öğrenmeye uygundur. Marjin trading kâr potansiyelini artırır, ancak disiplin gerektirir. Vadeli işlemler trading’i esneklik ve profesyonel araçlara erişim sağlar, ancak yüksek risk taşır.
Trading’in özünde kaldıraç, likidasyon ve funding rate’in nasıl çalıştığını anlamak yatar. Trading formatı doğru seçildiğinde kaynaklar daha verimli kullanılır ve sermaye, piyasadaki güçlü dalgalanmalar sırasında bile korunur. Trading, şansa değil; hesaplamalara, olasılıklara ve stratejiye dayanır. Bilinçli bir yaklaşım, hatalardan kaçınmaya yardımcı olur ve kripto para ile yeni başlayanlar için trading’i, sonucun trader’ın bilgi ve deneyimiyle belirlendiği kontrollü bir sürece dönüştürür.